Memleket bizim kalemle uğraşırken, arkadaşın kalemi bastı imzayı:
“Yabancılara Mülk Satışı Yasası” çıktı…
Zengin yabancılar gelip Türkiye’nin en bulunmaz cennet yerlerinden 30 hektara kadar mülk satın alabilecekler…
Tatillerini 30 hektar üzerinde yapabiliyorlar anca…
Kalem, oturup büyükelçilerimize de mektup yazdı, özellikle Arap ülkelerindeki büyükelçiliklerimiz işi gücü bırakıp emlak satışı yapacaklar…
Elçilerimiz emlakçi çünkü…
*
Benim kalem ile uğraşırken memleket…
Bir imza daha atıverdi kalemi:
“Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışı…”
Ağacı kesip de üzerine kooperatifin, şirketin, fabrikanın betonunu dökünce, orman vasfı kalıyor mu?..
Kalmıyor…
Çam aradan kafasını uzatsa, müdüriyetten çıkacak…
*
Arkadaşın kaleminden hadi bir imza daha…
“Kent içindeki askeri alanların belediyelere ve TOKİ’ye devri…”
Askeri alan olduğu için dokunulmamış ve şehirlerin içinde kalmış yeşil alanların tümü… Boğazların iki yakası… Başta Ankara, İstanbul, İzmir olmak üzere kentlerin soluk alacak nefes borusu gibi kalmış yeşil bölgeler…
Bu alanların birinci sınıfları aynalı kule yapmak isteyen yerli ve yabancılara satılabileceği gibi, kalanına da TOKİ o çirkin apartmanlardan yapacak size…
*
Memleket benim kalemle uğraşırken bunlar oldu…
Daha önce kalem kalem satıldı; liman, fabrika, işletme, rafineri, kurum, tesis, banka, maden, telefon, santral kalmadı çünkü…
Sıcak para gelmiyor artık…
Satılacaklar bitti…
Oysa, ekonomi sallanıyor, ama acele para lazım…
O zaman sıra geldi çocukların oyun bahçelerine, kışlanın bahçesine, doğaya, sulaklara, kıyılara, koylara, yeşil alanlara, ormana…
Düşman yapmaz…
Ama bastı imzayı kalem…
*
Dönüp benim kaleme bakarım…
Bir halta yaramaz…
Mahkemeye celp kâğıtlarını imzalamaktan başka…
Kırasım gelir…
Kırasım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorum yazmak yardım istemek için Google yada Msn yada blog hesabına ihtiyacın bulunmamakta. Yorumlama biçimi tikini tıklıyor ve en alttaki Anonim seçeneğini işaretliyoruz. Sonra da mesajı yolluyoruz. Bende okuyorum.