8 Şubat 2012 Çarşamba

Hz. Ömer Efendimizden Devam

Bu tinerci olayına kafam çok takıldı, kafam çok bozuldu, böyle bir yaklaşım herelde daha uygar bir ülkede yaşanmış olsaydı - sivil toplum örgütleri ayaklanır - insanlar sokaklara dökülür; o saçma lafı eden herkimse oturduğu makamdan ayrılmak durumunda kalırdı... Velhasıl; burası okadar da uygar bir ne ülke nede toplum vs vs... Hz. Ömer efendimizin çok önemli menkıbelerinden biri daha dandik onun büyük ismine yaraşmak dandik bloğumda vermek istedim - verdim gitti.

Kaldır bu yemeği
Hazret-i Ömer bir kıtlık zamanında, bir deve kesip, Medine’nin fakirlerine bölüştürün diye emretti.
Bölüştürme işini yapan hizmetçi, o devenin kıymetli yerlerinden bir miktar alıkoyup, halife için güzel bir şekilde pişirip, iftar zamanında sofraya getirdi. Hazret-i Ömer, bu et neredendir diye sordu.
Hizmetçi, ya Emir-el müminin! Emriniz ile fakirlere teslim olunan deve etinden sizin hissenizdir dedi. Rengi değişip, buyurdu ki; Vay benim gibi valiye ki, fukaraya kötü yerini verip, kendisi için en güzel yerinden alıkoyuyor.
Şimdi, ya hizmetçi, bir daha böyle etme. Kaldır bu yemeği. Fakirlerden, çoluk-çocuğu olan bir kimsenin evine götür ver, yesinler. Bana yine evvelki âdet üzere yemek getir ki, halife olan kimsenin haftada bir kere et yemesi kâfidir.

Hizmetçi yemeği uygun bir fakire verdi. Hazret-i Ömer’in eski âdeti üzere, bir miktar zeytin yağı ile, kuru ekmek parçası getirip, önüne koydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yazmak yardım istemek için Google yada Msn yada blog hesabına ihtiyacın bulunmamakta. Yorumlama biçimi tikini tıklıyor ve en alttaki Anonim seçeneğini işaretliyoruz. Sonra da mesajı yolluyoruz. Bende okuyorum.